Son dönemde TCMB tarafından yapılan düzenlemelerle birlikte zorunlu karşılıklar daha fazla gündemde yer almaya başladı. Zorunlu karşılık oranları nedir, ne ifade eder? Zorunlu karşılık oranları kim tarafından nasıl belirlenir gibi soruları bu bölümde cevaplandıracağız.
Yazı İçindekiler
Zorunlu Karşılık Oranı Nedir?
Zorunlu karşılık oranı ekonomi ile alakalı olan bir kavramdır. Özellikle de bankalar arasında yapılan transfer için bu tür kelimeler sıklıkla kullanılır. Zorunlu karşılık oranı, bir para politikası aracı olarak akla gelebilir. Yani para politikası olarak düşünülebilir. Bu alanda yapılan yeni bir yöntem ya da politika devreye girer. Yani paranın değeri ile alakalı olan yeni ve güncel bir gelişme olarak da akılda tutulabilir. Zorunlu karşılık bir mevduat gereği olarak mevduatı kabul etmiş olan bankaların mevduatına karşılık merkez bankasının bulundurduğu zorunlu mevduat oranıdır.
Ekonomik açıdan bu tür mevduat oranları çok sık kullanılır. Üstelik bir para politikası olduğu için her zaman önemli bir yapıyı ele alır. Kimi durumlarda bu mevduat üzerinden ekonomi şekillenir. Ancak burada karşılıklı bir işlem ağı devreye girer. Yani merkez bankası ile diğer bankalar arasında dönen bir ilişki olarak da ele alınabilir.
Zorunlu mevduat etrafında belli bir politika belirlenir. Bunun gereği ekonomiye sağlamış olduğu faydadan ileri gelir. Çünkü bu oranlar iki taraf için da olumlu olacaksa eğer uygulamaya konulur. Üstelik her banka bu tür mevduat işlemi uygulamaz. Bu alanda sadece belli bankalar devreye girer. Bunlar ile merkez bankası arasında protokol gereği bir mevduat işlemi döner.
Zorunlu Karşılık Oranları Kim Tarafından Belirleniyor?
Zorunlu karşılık oranının içeriği kadar kim tarafından belirlendiği de akla gelen diğer bir sorudur. Bu oranlar merkez bankası yetkilisi yani başındaki kişi ile diğer banka yetkilileri arasında belirlenir. Ancak genel olarak en temel yani belirleyici rol merkez bankasına düşer.
Zorunlu karşılık oranı temelde merkez bankasına bağlı olan ve bu kapsamda gelişme gösteren bir yapıdır. Bu mevduat oranı riskli bir durumu önlemek için de uygulanır. Yani olası bir iflas durumu bu şekilde önlenmiş olunur. Bu gibi durumlar ana merkezden yani merkez bankasından takip edilir. Bu yüzden en belirleyici rol bu alanda merkez bankasına ve başındaki yetkili olan kişiye düşer.
Ancak merkez bankası bunu tek başına kararlaştırmaz. Bu kapsamda mevduat alanına girecek olan diğer banka yetkilileri ile de gerekli görüşme sağlanır. Bu görüşme sonucunda ana merkez olan merkez bankasından kesin bir karar çıkar. Bu karar ortaya konmuş olan mevduat oranı ile ilgili olan bir karardır.
Üstelik bu oran ne ise mevduat alanına konu olmuş olan diğer bankalar bunu uygulamak zorundadır. Çünkü mevduat oranı üzerinde sadece merkez bankası değişkenlik uygulayabilir. Bunun dışında diğer bankalar bu oran üzerinde bir değişkenlik uygulayamaz. Ayrıca ortaya çıkacak olan bir faiz değişikliği durumu da yine merkez bankası tarafından uygulanır. Çünkü merkez bankası ana merkez olarak kesin kararı verir.
ZK Oranlarında Neye Göre Değişiklik Yapılıyor?
Kısaca ZK olarak bilinen zorunlu karşılık oranlarında değişikikleri ekonomi programlarında zaman zaman görebiliyoruz. Değişkenlik piyasa durumu da göz önünde tutularak ona göre yapılır. Zorunlu karşılık durumu bu alanda sadece piyasa ve genel ekonomik durum göz önünde tutularak kararlaştırılır. Bu alanda piyasanın müsaitlik durumu da söz konusu olur. Çünkü piyasa hangi ve ne tür işlem için müsait ise öncelikle onun üzerinde bir çalışma yapılır.
Zorunlu karşılık gereği ortaya çıkmış olan oran da bu kapsamda ortaya konur. Olan genel piyasa yapısı göz önünde tutularak sunulur. Piyasa yapısı göz ardı edilirse eğer bunun sonucunda alınacak olan verimlilik de kesin bir şekilde alınmayabilir. Çünkü temelde ekonomik yapıyı sunan en temel alan piyasadır. Piyasada mevcut her hangi bir dalgalanma söz konusu olursa eğer bu durum da doğrudan mevduat oranını etkiler.
Bu tür oranlar sadece merkez bankası için değil diğer tüm bankalar için geçerlidir. Diğer bankalar bir para politikası ortaya koyacaksa eğer bunu yapmadan önce genel piyasa yapısını ele alır. Piyasanın uygunluk durumu göz önünde tutulur. Bu durum karşılığında da belli bir politika ve oran çizilir. Özellikle zorunlu karşılık söz konusu olduğu zaman piyasa her koşulda belirleyici rol oynar. Piyasanın genel yapısı neye müsait ise ona uygun olacak bir oran ve mevduat geliştirilir. Bu geliştirme süreci de tamamen merkez bankasına bağlı olarak gelişir. Ortaya çıkan oran ve mevduat ise diğer banka yetkilileri ile paylaşılır.
Zorunlu karşılık oran yılın belli zamanlarında uygulanan bir yöntemi kapsar. Yani çok sık her durumda uygulanan bir yöntem değildir. Üstelik uygulamadan doğacak olan riskler de yine merkez bankası aracılığı ile hesaplanır. Gerekli hesaplamalar yapılarak risk oranı en aza indirilir. Bu alanda birçok raporlama yapılarak buna uygun bir oran ortaya çıkar.
Comments