Ekonomi yönetiminin etkinliği, maliye ve para politikası gibi temel politika araçlarının dengeli ve paralel kullanılması ile mümkün olmaktadır. Tabi bu politikaların yanında yine maliye ve para politikalarına destek sağlamak amacıyla dış ticaret, teşvik, gelirler politikası gibi ilave politikalar da uygulanabilmektedir. Biz bu bölümde yatırımcılar tarafından oldukça merak edilen ve tam anlamıyla anlaşılamadığını söylenen sıkı para politikası uygulamasını konuşacağız. Sıkı para politikası ne demek, neden uygulanıyor gibi detayları yazımız içerisinde bulabileceksiniz.
Yazı İçindekiler
Para Politikası Nedir? Temel Amaçları Nelerdir?
Para politikası, Hükümet ve Merkez Bankasının eşgüdümlü hareket ederek piyasada bulunan para arzının, kur değişimi ve enflasyonist gelişmelere bağlı olarak ayarlanması işlemidir. Para politikası genişletici ve sıkı para politikası olmak üzere iki şekilde kullanılır.
Para politikasının çok geniş kapsamlı amaçları vardır. Bunlardan bazıları, Sınırlı kaynakların etkin kullanılması, Fiyatlar genel seviyesinde istikrarı sağlamak (Enflasyon hedefi), Ekonomik kalkınma ve büyüme, Dış ticaret açığı ve fazlası yönetimi, faiz oranlarında ve döviz piyasalarda istikrar olarak sayılabilir.
Türkiye’de Sıkı Para Politikası Uygulamaları
Türkiye’de sıkı para politikasının uygulanma amacı genellikle döviz kuru fiyatlarını dengelemek ve enflasyona ket vurmaktır. Yani enflasyonun yükselişini veya döviz kurlarının yükselişini sınırlandırmak için kullanılır. Zaten dikkatli bir ekonomi takipçisi iseniz, döviz kurlarının artış yaşadığı dönemlerde TCMB tarafından sıkı para politikası uygulamasına geçilerek faiz oranlarında artışa gidildiği görülecektir.
Yine Merkez Bankası tarafından sıkılaştırıcı para politikası araçlarından en çok kullanılanlarından bir tanesi de, döviz satımı olmaktadır. Bu sayede Türk Lirası değeri korunmaya çalışılmaktadır ancak bu tarz uygulamalar genellikle kısa vadeli sonuçlar vermekte ve orta vadede istenen etkiyi göstermemektedir.
Sıkı Para Politikası Nedir?
Enflasyon, fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak yükselmesini ifade etmektedir. Enflasyon ile para arzı arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Piyasa fazla likiditeye sahipse bireylerin elindeki fazla nakit talep artışına neden olacaktır. Talep enflasyonu fiyatları artıracağından Merkez Bankası piyasadaki fazla para arzını çekmek durumunda kalacaktır. İşte enflasyon hedeflemesinin bir kolunu oluşturan bu işlemler bütünü sıkı para politikasını oluşturmaktadır.
Sıkılaştırıcı Para Politikası İçin Bu Araçlar Nasıl Uygulanır?
Merkez Bankası para arzını, ekonomik ve enflasyonist hedeflerle doğru orantılı olacak şekilde ayarlayabilmek için bir takım araçları kullanmak zorundadır. Bunlar dolaysız para politikası araçları olan faiz denetimi(faiz oranlarına sınır koymak) ve Kredi tavanı(Verilebilecek kredilere sınır koyma) ile dolaylı para politikası olarak aşağıda sayılan araçları kullanır.
Açık Piyasa İşlemleri(APİ)
M.B’ nin piyasadaki para arzını kontrol edebilmek amacıyla tahvil alım ve satımı gibi işlemleri olarak adlandırılır. Merkez Bankası sıkı para politikası uyguluyorsa piyasadan para çekmek isteyeceğinden piyasaya tahvil satar, genişletici para politikası uyguluyorsa piyasaya para süreceğinden piyasadan tahvil satın alır.
Döviz (Kur Ayarlaması) İşlemleri
Merkez Bankası’nın etkin kur rejimini sağlayabilmek amacıyla piyasaya döviz enjekte etmesi veya piyasadan döviz çekmesi gibi işlemlerdir. TCMB daraltıcı para politikası durumunda elindeki dövizi piyasaya satarak hem piyasadan Türk Lirası toplayacak ve para arzını azaltmış olacak hem de Türk Lirasının yabancı para karşısındaki değeri artırılmış olacaktır.
Reeskont ve Reeskont Oranı İşlemleri
Bireylerin veya işletmelerin vadesi henüz dolmamış senetleri vadesinden önce bankalara vererek nakit alma işlemi reeskont olarak adlandırılmakta, bu işlemde uygulanan oranlara da reeskont oranı adı verilmektedir.
Zorunlu Karşılıklar
Bankaların sahip olduğu parasal mevduatın belirli bir oranını Merkez Bankası bünyesinde bulundurma zorunluluğunu ifade eder. Karşılık oranları üzerinde yapılan ayarlamalar ile piyasada bulunan para arzı kontrol edilebilecektir. Sıkı para politikası durumunda zorunlu karşılık oranları yükseltilmeli ki, bankaların bu parayı piyasa enjekte etmesinin önüne geçilecektir.
Faiz Oranları Politikası
Merkez Bankası faiz oranları üzerinden piyasada ki para arzını kontrol edebilmektedir. Sıkı para politikası uygulandığı durumlarda M.B faiz artışına giderek bireylerin ellerindeki nakdi faiz kazancına yönlendirecek ve piyasadaki para arzını dengelemiş olacaktır. Dolayısıyla sıkı para politikası için faizler artırılmalıdır. Merkez Bankası tarafından faizlerin düşürülmesi ise, genişleyici para politikasına işaret etmiş olacaktır.
Sıkı Para Politikasının Sonuçları
Sıkı para politikasının sonuçları da yatırımcılar tarafından merak edilmektedir. Bahsettiğimiz üzere, sıkı para politikasının uygulanma amaçları bellidir. Türkiye’de özellikle dövizin yükselişe geçtiği dönemlerde uygulanır ve kısa vadeli de olsa doların ve diğer döviz birimlerinin yükselişine engel olur. Ancak çok büyük bir para politikası değişikliği olmadığı takdirde orta vadede yine döviz kurlarında yükseliş yaşanabilir. Bunun kalıcı çözümü para politikası ile değil de maliye politikası ile gerçekleştirilebilir.
Yani sonuç olarak daraltıcı para politikası araçları, kısa vadeli etkili olabilir ve ekonomiye güven hissi verebilirler. Ancak sonuç olarak kalıcı bir etki bırakmaları için maliye politikaları ile desteklenmelidirler. Aksi takdirde geçtiğimiz yıllarda ve günümüzde örnekleri çokça görüldüğü gibi, etkileri oldukça kısıtlı olacak ve bir süre sonra daha büyük döviz ataklarına gebe olabilecektir.
Ekonomi programlarında sıklıkla karşımıza çıkan ve piyasada işlem yapan yatırımcılar tarafından da merak edilen resesyon kavramının ayrıntılı açıklamasını yaptık. Dilerseniz resesyon nedir başlığına giderek konu hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Comments