İşletmelerin varlığı olan ürünlerin pratik ve hızlı bir biçimde nakde dönüştürülmesi olarak tanımlayabileceğimiz likidite kavramı, son günlerde birçok kişinin merak ettiği konular arasında yer almaktadır. Nakit paraya hızlı çevrilebilen varlıkların likiditesi oldukça yüksektir. Peki likidite nedir, türleri nelerdir, para piyasalarında nasıl kullanılır?
Yazı İçindekiler
Likidite Nedir?
Likidite, ekonomik anlamda nakit olmasa dahi kolay bir biçimde nakde çevrilebilen eşyaları, mal ve ürünleri ifade etmektedir. Kavramın daha iyi anlaşılabilmesi için örnek vermek gerekirse; şirkete ait otomobil likidite kapsamına girmektedir. Çünkü bu tür ürünler, ihtiyaç halinde satılarak nakde çevrilebilir. Bunun yanı sıra arsa, tarla, bina gibi gayrimenkuller yine likit ürünler kapsamında yer almaktadır. Hızla paraya çevrilebilme özelliğine sahip hisse senetleri, döviz, altın, tahvil ve bonolar da likit ürünlerdir. Likiditelerde varlıkların nakde çevrilme hızı önemlidir. Finansal açıdan firmaya ait varlıklar, en hızlı likidite olma özelliğine göre seçeneklere ayrılmaktadır. Kısaca likiditeler, çeşitli sebeplerle işletmenin tasfiyesi, iflas etmesi, batması gibi durumlarda nakit ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılabilen tüm ürünlerdir.
Likidite Türleri Nelerdir?
Likidite, işletmeler için büyük bir öneme sahiptir. Likidite kavramının, gerçek likidite ve teknik likidite olmak üzere iki türü bulunmaktadır. İşletmeler açısından oldukça yararlı iki ana likidite türünü sizler için araştırdık:
Gerçek Likidite
Yaşanabilecek ekonomik olumsuzluklara karşın kullanılabilecek bir borç karşılama türü olarak ifade edilebilir. İşletmenin tasfiyesi, iflas etmesi, batması, bir şekilde sona erdirilmesi gibi durumlarda işletme, borçlarını karşılamak için likiditeye ihtiyaç duyacaktır. Daha önce oluşmuş veya oluşması muhtemel borçların, hızlı ve kolay kapatılmasını sağlayacak olan kavram ise gerçek likiditedir.
Teknik Likidite
Teknik likidite, işletmenin vadesi gelmiş borçları ödeyebilmesi için yeterli likidite oranına sahip olup olmadığıdır. Gerçek likidite, işletmenin sona erdirilmesi gerekirken teknik likiditede ise yalnızca vadesi gelmiş borçların karşılanması üzerine kurulmuştur.
Bu, iki ana kategorinin yanı sıra işletmelerde likidite kavramı farklı iki şekilde de uygulanabilir. Bunlardan ilki hızlı bir biçimde nakit paraya çevrilebilen otomobil, gayrimenkul, hisse senedi gibi likidite varlıklardır. Diğer tarafta ise duran varlık olarak nitelendirilebilen stok ve uzun vadeli alacak hesaplarıdır.
Likiditenin Para Piyasalarında Kullanımı
Forex, borsa, VİOP gibi çeşitli finansal piyasalarda işlem yapan yatırımcılar, likidite kavramını sık duymaktadır. Özellikle forex piyasasında işlem yapıyorsanız bu kavrama, açıklamalarda veya analizlerde rastlayabilirsiniz. Merkez bankaları tarafından yapılan likiditenin artması veya azalması gibi durumlar, finansal piyasaların fiyatlarını önemli ölçüde etkilemektedir.
Bu durumu ifade etmek gerekirse; likiditenin artması, para piyasalarında dolaşımda olan para miktarının arttığı anlamına gelmektedir. Fed gibi büyük merkez bankalarının para bastığı, çeşitli teşvikler uyguladığı dönemlerde dünyada likiditenin arttığı sonucuna ulaşılabilir. Dolaşımda olan para miktarının azalması ise likiditenin piyasada azaldığını göstermektedir. Ekonomide sıkılaştırma politikaları izlenilmesi durumunda ise, piyasada likiditenin azaldığı görülmektedir.
Comments